Türkiye’nin bir numaralı gündem maddesi, Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan’ın “Saray’da Erdoğan ile görüşen CHP’li” yazısı oldu. Rahmi Turan, Erdoğan’la görüşen CHP’linin Muharrem İnce olduğunu söylemişti.
Muharrem İnce, düzenlediği basın toplantısıyla hakkındaki iddialara yanıt verdi. İnce haberin kendisini yıpratmak için üretildiğini, kaynağının CHP içerisinde oluşan bir çete olduğu iddiasını sürdürdü.
İnce, şunları söyledi: “Bu toplantıyı neden Ankara’da değil de burada yapıyorum? 5 gündür Türkiye Erdoğan-Trump görüşmesini, ekonomiyi, terörü bitirdi, hiçbir şey konuşulmuyor. Ben bunun böyle olacağını tahmin ettim. Bu yalan haber çıkınca, ‘tezgah var dedim ve tweet atalım, açıklama yapalım’ dedim. ‘Komplo, tezgah var’ dedim. Sonra Genel Başkan bir televizyon kanalına çıktı. Sayın Genel Başkan ‘Şaşırmadım’ dedi. Demek ki önceden biliyor, ya yazılacağını ya olayı biliyor. ‘Doğrudur, ismi açıklayamam’ dedi. Ben ‘Eyvah’ dedim. Çarşamba günü saat 11.23’te Genel Başkan’a telefon açtım. 14 dakika sonra bana geri dönüş yaptı. 11.37’de aradı. 8 dakika 19 saniye konuştum. Dedim ki, ‘Burada bir yalan var, partimiz yara alacak. Yanınıza geleyim, birlikte görüntü verelim’ dedim. Beni yıpratmak için gizli mahviller var bu partide, bu ülkede. ‘Sayın Genel Başkanım yanınıza geleyim. Geminin kaptanı sizsiniz. Birlikte açıklama yapalım’ dedim. ‘Sana haber vereceğim’ dedi haber vermedi. Doğrusu 21 Kasım’da birlikte açıklama yapmamızdı. Neden burada yapıyorsun diye hatırlatmak isterim. Ben görevimi yaptım, partimi gözüm gibi sakınırım. Partime zarar gelsin istemem. Yalvardım.
Bu haber yalan, Muharrem İnce gitmedi, hiç kimse de gitmedi. Derdimiz bu değil. Burası kapandı.
Birincisi, bir tezgah var, bu tezgahın sorumluları açığa çıkarılmalıdır. CHP yönetiminin 82 milyona borcu vardır. Burası CHP, parti içi meselemiz kimseyi ilgilendirmez demek doğru değil. CHP aile, şirket değildir. Siyasi partidir.
İkincisi, Muharrem İnce 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi akşamından bu yana iftira kampanyasında. Bu komplolar CHP Genel Merkezi’nde üretilmiştir. Partideki bir küçük grup üretmiştir. Muharrem İnce’den bu kadar çekinmelerinden gurur duyuyorum ama entrikalardan utanıyorum. Beni yıpratmak için harcadıkları enerjiyi AK Parti’ye karşı harcasalar iktidar olacağız. CHP kendi ayağındaki prangayı kırmadıkça temiz siyaset yolunda ilerleyemeyecek. Temiz siyaset için bu pislik temizlenmelidir. Arınma buradan başlayabilir. Temizlenme, şahlanış buradan başlayabilir. Bu komployu ortaya çıkarır, cezalandırır, partiden atarsak emin olun yeniden şahlanırız.
“KOMPLO DİYEREK İÇİNDEN ÇIKAMAZSIN”
Bir başka çağrım şudur, Sayın Genel Başkanadır. ‘Şaşırmadım, biliyorum. İsim veremem’ dediniz. Şaşırmadıysanız duydunuz. ‘İsmi veremem’ dediniz açıklamalısınız. ‘Saray komplosu’ deyip işin içinden çıkamazsınız. Sen Erdoğan’ın ağzına malzemeyi kendin veriyorsun. Kendi partinin evladına komplo kurarak malzeme veriyorsun. Kim bu hain? Bugün Muharrem İnce’ye kurulur, yarın Kemal Kılıçdaroğlu’na kurulur. Ben ona barış elini uzattım.
EN BÜYÜK ÜZÜNTÜM…
En büyük üzüntüm, 15 yaşında duvara CHP yazmıştım. 40 yıldır hiçbir yere gitmeden, partinin tuvaletlerini yıkayarak, çay servis ederek, partinin bayraklarını asarak, broşürlerini dağıtarak, Cumhurbaşkanı adayı olmuş birisi olarak, Sayın Genel Başkan’ın ‘İsim açıklayamam’ demesi yerine ‘Muharrem İnce’ye bu yakışmaz, hiçbir CHP evladına bu yakışmaz’ demesini beklerdim. Partinin sözcüsü ağzını açmadı daha. Benim ciğerimi yakıyorlar. Kim oluyorsunuz da savunmuyorsunuz?
‘CHP’ye kumpas mı var’ sen malzeme verirsen kullanırlar. ‘Ben bunu CHP Genel Başkanı’na doğrulattım’ diyor. Demek ki CHP Genel Merkezi’nden çıkmış bu dedikodu. Mutlaka hesaplaşacağız, hesabı görmeden yürüyemeyiz. Hesaplaşmadan helalleşemeyiz.
NE KÖTÜLÜK YAPTIM SİZE?
Kullanışlı gazeteciler, koltuk düşkünü politikacılar olabilir; bunlara rağmen özgür, mutlu bir Türkiye için mücadeleye devam edeceğiz. Takdir kamuoyunundur. 82 milyonun vicdanına sesleniyorum; ben bunun neresindeyim? Adımı lekeleyerek, karalayarak, yandaş bir gazeteciye haber yaptırarak tartıştırmak günah değil mi? 40 yıl sonra 30 barajını birlikte aşmadık mı? Kendiniz aday olamadınız, mecbur kaldınız aday yaptınız? Sizde hiç vicdan yok mu? Bugün dedikodu yapanlar otobüsüme binmek için torpil yapmadınız mı? Bu millet bunu görmüyor mu? Ne kötülük yaptım ben? Kötü insanlardan iyi yönetici olmaz.
Ben sizin bildiğiniz Muharrem’im. Öfkesini, sevgisini içinde tutamayan, düz, yerli, milli, kumpas bilmeyen, doğruları söyleyen Muharrem İnce olmaya devam edeceğim.
GAZETECİLERİN SORULARINA YANIT VERDİ
– İstifa edecek misiniz?
Bana bir daha parti içinde mi devam edeceksiniz sorusunu sormayın. CHP benim için yaşam biçimi. Talat Attilla açıklama yapmalıdır. Saray açıklamasını yaptı. Çorap söküğü gibi iki günde çözeceksiniz, disipline verip partiden atacaksınız.
– Kılıçdaroğlu kumpasın içinde mi?
Ben böyle bir şey söylemem. Sayın Genel Başkana çağrıda bulunuyorum. Genel Başkan oturup bu kumpası çözmesi lazım. Neyi biliyorsun, ne doğru? Ben çiğ yemedim ki karnım ağrısın. Uyardım ama olmadı.
– CHP içindeki çeteler kim?
Onlar kendilerini çok iyi bilirler. Aynı teknede tatil yapmışlardır. Bunu çözmeden CHP yola devam edemez. CHP’nin temiz siyaset demesi ortadan kalkar.