GiresunManşet Üstü

ROBOTİK GAZETECİLİK

Bilgisayar teknolojileri baş döndürücü bir hızla hızla gelişiyor. Bu teknolojilerle üretilmiş ürünler, araç-gereçler hayatımıza entegre oldukça her şey hızlanıyor, pratikleşiyor. kolaylaşıyor, zamandan tasarruf ediliyor. Ve saymakla bitmeyecek kadar çok önceye göre farklılıklar ortaya çıkıyor.

Çağların açılıp kapanması, insanın evrimleşmesi, uygarlaşması, savaşlar, salgınlar, bilim alanındaki buluşlar, keşifler, toplumsal değişimlerle açıklanırdı. Şimdi çağ kavramı yüzyıllardan artık anlık  zamanlara kadar indi. Salise, saniye kadar bir anda üretilen bir teknoloji, çağ açıp kapatacak kadar etkili olabiliyor.  

Dijital teknolojiyle üretilmiş yapay zekâ programları da böyle… Adı yapay da olsa ‘zeka’ üretildi. O zekanın zikredildiği araçlar şimdilik ellerini toprağın karnına geçirip doğrulan, düşünmeye başlayan, anlamsız hırıltıları seslere dönüştüren, imgelerle, şekillerle kendini anlatmaya çalışan insanımsılar gibiler. Her geçen gün zekaları geliştikçe hangi hale bürünecekler, doğrusu merak ediyoruz. 
Ama şu bir gerçek: Dijital devrimler çağına giriyoruz.Bir robotlar çağı başlıyor.

Zeka programları yüklenmiş insanımsılar, insanla birlikte, insanın kontrolüyle insanın yapacağı şeyleri yapmayı da aşarak insansızlığı zorluyor. Oxford Üniversitesinin yaptığı bir araştırmaya göre, bundan 20 yıl sonra mevcut işlerin %35’i robotlar veya makineler tarafından yapılacak.  

En son haber ise oldukça ilginç: ABD’de yaşayan iki çocuk annesi Rosanna Ramos, yapay zeka kullanarak oluşturduğu  “Eren Kartal” isimli sanal kişiyle ‘evlendiğini’ açıkladı.

Bu  değişim ve dönüşüme medya sektöründeki yazılı, görsel, işitsel türlerin de duyarsız kalması, direnmesi, kendini dışarıda tutması mümkün değildi. Nitekim öyle oldu. Robot gazeteciler; kıyısından köşesinden sektöre sokuldu ve ‘görevler’ aldılar. İşe hava durumu, finans, spor bülteni yazmakla başladılar. Anketler, seçim sonuçlarını yaptılar. Günümüzde ekonomi, doğal afet ve adli türdeki haber metinleri, o metinlere uygun görselleri, veri tablolarını herhangi bir gazeteci müdahalesi olmadan onlar oluşturuyor.  
Robot gazeteciler haber siteleri yönetiyor. Hatta anchorman oldular, haber sunanlar bile var. Wall Street Journal, Washington Post, New York Times gibi önemli gazeteler yapay zeka uygulamalarını kullanıyor. İngiliz Times, “Dijital uşak” diye bir programla kullanıcının alışkanlıklarını, ilgi alanlarını ve tercihlerini öğrenerek haberleri ona göre sunuyor.

Tam da bu noktada Yapay Zeka Gazeteciliği kavramı tartışılmaya başlandı. Son günlerde üzerinde bilimsel analizler yapılıyor, akademik görüşler ortaya konuluyor,  makaleler yazılıyor. Bu mesleğin içinde olanlar da bu tartışmalara katılıyor.
Tartışmaların ana başlıklarından ve sorulardan birisi bu tür gazeteciliğin gazetecilik mesleğine getirileriyle, götürüleri ne olacak?

Bu konu bir hayli ilgimi çekti. Bilmediğim bir alan. Araştıracağım…

Ama yine de “Gazeteciler işsiz kalacak, onların görevini robotlar yapacak” tezine karşı çıkarak ben de bu tartışmaya katılıyorum. Yahu hiç insanla robot bir olur mu? Robotun yazdığı metnin her zaman; insani bir duyuşla, düşünüşle, bilgiyle, deneyimlerle, meslek kuralları ve etik değerlerle, doğallık, yalınlıkla iletişim biliminin doğrularıyla düzeltilmeye ihtiyacı olacaktır. Haberin başlangıcından son haline kadar geçen sürece, kitlelere ulaşma şekline, biçim ve özüne editoryal yapı içinde karar verilecektir. Yani kontrol mekanızması bütünüyle robot da değil, insan gazeteci de olacaktır.
Robota metin yazdırabilirsiniz, ancak ondan mesela araştırmacı gazeteci olmaz. Gezi, roportaj, söyleşi, köşe yazısı yazdıramazsınız. Çünkü bu türler her şeyden önce bir üslup gerektirir. Robota bir insan üslubu programı yükleyebilirsiniz ama bu anlaşılır.

Özetle Korkulacak bir şey yok. Sonuçta bu bir program…Ondan gazeteciler olarak yararlanacağız,alanlarını sınırlı tutarak, biz karar vererek işimize karıştıracağız ama işimizi ona tümden bırakmayacağız.

Tek korkum şu: Türk medya patronlarının insan yerine tümüyle Yapay Zeka teknolojisini ellerinde bulundurdukları medya organlarında tercih etmeleri, medyayı bir kontrol aracı olarak kullanmaları; zaten olmayan basın özgürlüğünün tümden ortadan kaldıracak bir aygıt haline dönüştürülmesi. Yazılacakların ve yazılmayacakların bu yolla belirlenmesi…

Öyle olursa zaten yapay zekalı olanlar için (biz onlara sokma akıllı diyoruz) bir tehlike yok. Ama gerçek gazetecileri için felaket kapıda olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir