Manşet Üstü

SALİHA YAYLA/ DUYGU’LU VE DUYGU’SUZ YILLAR…

Yıllar ne çabuk geçiyor. 18 yıl önce olmalı… İstanbul’da “Turizm Zirvesi” toplantısına katılmış, kitaplarından çok şey öğrendiğim Duygu Asena ile tanıştım. Bu kıymetli tanışmanın hevesiyle de onu Giresun’a davet ettim. Onu bir yıl sonra Fatoğulları’nın verdiği otomobil ile Trabzon Havaalanı’nda karşıladık. Geç saatte Giresun’a gelmemize ve yol yorgunluğuna rağmen, valizini Ormancılar Otel’e bırakıp şehri gezmesi onun görüp öğrenerek zamanı değerlendirmesinin örneğiydi.

O yıllarda Hakan Adanır ile Hakan Ülgin’in çalıştırdığı Çınar Kafe’de yoğun katılımla gerçekleştirdiğimiz söyleşi imza bizi de onu da memnun etmiş, artık ona “Duygu Hanım” yerine “Duygu Abla” demeye başlamıştım. Üç gün boyunca ona Giresun Adası’nı, Giresun Kalesi’ni, Kulakkaya Yaylası’nı, Bulancak iskelesini, sahilleri gezdirmek bizim için de onun içinde keyifliydi. Bizleri ve Giresun’u çok sevmiş, dönemin valisi, sonraki yıllarda CHP milletvekili olan rahmetli Ali Haydar Öner ve eşi Leyla Öner de Duygu Asena ile yakın ilgilenmişlerdi.

Döndüğünde ise Cumhuriyet gazetesinde, bir doğa felaketi projesi olan “Karadeniz sahil yolu”nun doğaya, denize ve bölge insanına vereceği zararları içeren uzun bir yazı yazmıştı.
Türkiye’de “kadın hareketi”ne katkılarıyla bildiğimiz Duygu Abla, Giresun ziyaretinden üç yıl sonra çağın hastalığı kansere yakalanıp 2006’da yaşamını yitirdi.

Geriye dönüp baktığımda şöyle diyorum: İyi ki okudum Duygu Asena’nın kitaplarını. İyi ki tanıdım kalemi kuvvetli ve kalbi güzel Duygu Abla’yı. İyi ki anılarımız oldu ve bizde iz bıraktı. İyi ki Duygu geçti bu “Duygusuz” dünyadan.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir