- Yeni yayınlanan Sayıştay’ın 2017 yılı denetim raporunu okudunuz mu?
Hazırlayanları kutluyorum. Devletin hak ve menfaatlerini koruyan kurumların olması ne güzel.
Rapor, 42 genel bütçeli kamu idaresi, 87 yükseköğretim kurulu, üniversiteler, 40 özel bütçeli idare, 2 sosyal güvenlik kurumu, 27 il özel idaresi, 173 belediye ve bir mahalli idare birliği olmak üzere toplam 372 kamu kurumunun faaliyetlerinin bilgi ve belgelerle ortaya koyuyor. Ve kamuda yaratılan çürümüşlüğü, kokuşmuşluğu gözler önüne seriyor.
Mesela devletin kasasından kâr amacı gütmeyen dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık gibi kurumların bir yıl içinde yaptığı yardım 3.7 milyar liranın akıbeti belli değil.
151 kurumun cebinden, vakıf ve derneklere çıkan paranın hesabı verilememiş.
Hele o müteahhitlere dolar üzerinden döviz garantisi verilen yatırımlar?..
Harcama ve ödenek kullanmada, har vurup harman savurmada birinciliği kimseye kaptırmayan Cumhurbaşkanlığı bir yanda dursun.
Ama benim en çok Diyanet işleri Başkanlığı dikkatimi çekti.
Başkanlığın 2017’de 514.1 milyon lira geliri var.
Bunun 256 bin 806 lira 46 kuruşu faiz geliri.
Hani faiz haramdı? Dinimize göre caiz değildi.
Kitabımızda yazılan, hadislerde, hutbelerde söylenenlere sadece biz mi inanacağız ve gereğini yerine getireceğiz?
Din kurumu bunu yaparsa, ötekiler ne yapmaz?
Allah müstehakınızı hatta belanızı versin…
Kul hakkı, beytülmal, haram, helal, ahlak kavramları ve tanımları ne kadar değişti.
Şimdi bunları öğrendik Sayıştay sayesinde. Ama artık bilemeyeceğiz. Çünkü TBMM devre dışı.
Ayrıca McKinsey isimli ABD şirketine teslim edilen bir ekonomik sistemde şeffaflık ve hesap verilebilirlik de olmayacaktır.
Çalınan, çırpılan, yağma ve talan dursun, Türkiye uçar.