HOCALI KATLİAMININ YIL DÖNÜMÜNDE KONUŞAN FEYZİOĞLU, “BU BİR SOYKIRIMDIR” DEDİ
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, “Hocalı’da Taşnak çeteleri tarafından gerçekleştirilen kıyım, belli bir ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir grubun kısmen ya da tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen suçlar içinde değerlendirilecek özellikler taşımaktadır. Özetle bu bir ‘SOYKIRIM’dır” dedi.
Türkiye Barolar Birliği ve Azerbaycan Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçiliği tarafından düzenlenen “Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Açısından 27. Yılında Hocalı Katliamı” konulu toplantının açış konuşmalarını TBB Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ve Azerbaycan Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçisi Hazar İbrahim yaptı.
“27 YILDIR ADALET BEKLEYEN HOCALI ŞEHİTLERİNİ ANMAK İÇİN BURADAYIZ”
“Ermeni Taşnak Çeteleri tarafından acımasızca katledilen, insanlık dışı, vahşi bir etnik temizlik kampanyasının masum kurbanları olan, 27 yıldır adalet bekleyen Hocalı şehitlerini anmak için buradayız” ifadeleriyle sözlerine başlayan Feyzioğlu, “Topraklarının %20’si uluslararası hukuk ve insanlığın evrensel değerleri hiçe sayılarak işgal edilen Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün ihlaline acilen son verilmesini en etkili biçimde dile getirmek için buradayız. Topraklarından zorbaca kovulan, ata toprağında yadlar gezinen, çeyrek yüzyıldır evine, ocağına döneceği günü bekleyen bir milyonu aşkın Azerbaycanlı kaçgunun çığlığını dünyaya duyurmak için buradayız” diye konuştu.
Programda yer alan konuşmacıların, 26 Şubat 1992 tarihinde, Dağlık Karabağ’ın Hocalı kasabasında, Türk olmaktan başka günahları olmayan, yaşlısıyla, genciyle, bebesiyle, erkeğiyle, kadınıyla 613 kişinin, Taşnak Çetelerinin etnik arındırma ve işgal planları doğrultusunda katledilişlerinin trajik öyküsünü sunacaklarını kaydeden Feyzioğlu sözlerine şöyle devam etti: Hocalı’da Taşnak çeteleri tarafından gerçekleştirilen kıyım, belli bir ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir grubun kısmen ya da tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen suçlar içinde değerlendirilecek özellikler taşımaktadır. Özetle bu bir “SOYKIRIM”dır. Hukuk ve insanlık dışı bu kıyımla birlikte, mağdurların taşınır-taşınmaz mal varlıklarına el konulmuş, bölgede etnik arındırma uygulanması kendine “uygar” diyen dünyanın gözleri önünde gerçekleştirilmiştir.”
“BU, MÜNFERİT BİR EYLEM DEĞİL; BİR DEVLET POLİTİKASIDIR”
Feyzioğlu, soykırımın sevk ve idaresinde sorumluluk sahibi olan kişilerin bazılarının sonraki dönemde Ermenistan Devleti’nin en üst mevkilerine kadar geldiğine dikkat çekerek, “Bu, işgal ve kıyımın münferit bir eylem değil, Ermenistan’ın benimsediği bir devlet politikası olduğunu da göstermektedir” ifadelerini kullandı.
Sorunun sulh yoluyla uluslararası hukuk çerçevesinde çözülmesi çabalarının bugüne kadar sonuç vermediğinin altını çizen Feyzioğlu, “Bu amaçla kurulan AGİT MİNSK GRUBU da Azerbaycan toprağında süren işgalin sonlanması ve yurtlarından, mülklerinden sürülen Azerbaycan yurttaşlarının evlerine dönmeleri konusunda bir ilerleme sağlayamamıştır” şeklinde konuştu.
“Türkiye Barolar Birliği olarak, Hocalı kıyımının sorumlularının hukuk önünde hesap vermelerinin sağlanması için elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız” diyen Feyzioğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Azerbaycan’daki işgalin sonlanması için, dünyayı bir farkındalık seviyesine getirmek için de mücadeleye her daim katkıda bulunmaya devam edeceğiz. Bu konuda kurumsal duyarlılığımız asla eksilmeyecek. Hocalı şehitlerimiz, her şehit gibi ancak unutulursa ölürler. Şehitlerimizin unutulmasına da biz izin vermeyeceğiz.”