Manşet Üstü

UFUK KEKÜL/ 3 MAYIS BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GÜNÜ

Basın özgürlüğü; gazetecilerin düşünme, düşündüğünü söyleme, yazma, kamu adına sorgulama, eleştirme ve muhalefet etme, toplumsal duyarlılığı artırma, vicdan, ahlak oluşturma, halkın bilgi edinme ve haber alma hakkını içerir.
Bu özgürlüğü gazeteci bütün toplumla birlikte kullanır.
Kısıtlandığında veya tamamen ortadan kaldırıldığında, tartışmalı hale geldiğinde bundan sadece gazeteciler değil herkes, en çok da ülkeyi yönetenler zarar görür.
Çünkü o ülkenin yönetim şeklinin ne olduğu bu özgürlük üzerinden değerlendirilir, kıyaslanır ve tanımlanır.
Ülkemizde yaşanan tam da budur.
Kaynağını ve gücünü hukuktan, yargı kararlarından evrensel kurallardan almayan mahkemelerde, gazetecilerin suçlu, haberin, köşe yazısının suç delili sayıldığı, gazetecilerin yargılandığı, cezalara çarptırıldığı, hapislerde süründürüldüğü, işsiz kaldığı, açlığa mahkum edildiği bir dönemden geçiyoruz.
70 gazeteci ‘içerde’…
Türkiye basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 153. sırada.
Meslek onuru ise yerlerde sürünüyor.
Saraya bağladılar, Turkuazlaştırdılar…
Gazeteler aynı başlıklarla çıkıyor. Ve hep alkışlıyorlar.
Bir tarafta bu dönemin mağduru gazeteciler, diğer yanda bu dönemde muteber sayılan, el üstünde tutulan, sırtları okşanıp ceplerine harçlık konulan yandaş, yalaka, trol, besleme ‘gazeteciler’!.

Mütareke basını da tam böyleydi.

Ama ne olursa olsun bu karanlık, kötü, kaos ve kargaşa dolu günler bitecek.
Umutla güzel günlere yürüyoruz.
Cumhuriyet ve demokrasiyle, Anayasal hukuk devletiyle ülkemize basın özgürlüğü geleceğine inanarak, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutluyor, basın özgürlüğü için mücadele eden gazetecilere ve okurlarımıza sevgi, saygı ve selamlar yolluyoruz.
03.05.2021

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir