Trabzon’da bir Kuveytli bir Suriyelinin lokantasında yemek yiyormuş…
Vay vay cümleye bak…Neyse, Suriyeli hesaba itiraz ediyor, anlaşmazlık çıkıyor. Suriyeli polis çağırıyor. Kuveytli gelen polise direniyor. Bir Trabzonlu vatandaş polise mukavemet eden Kuveytliye yumruk atıyor.
Olayın ardından Körfez çalkalanıyor, Arap medyası Türkiye’ye karşı saldırıya geçiyor. Kuveytliler olaya tepki gösterirken Türkiye’ye turizm seyahatlerinin durdurulması çağrısı yapılıyor. Münferit bir olay, ifadesi alınıp serbest kalması gerekiyor ama yumruk atan vatandaş bu tepkiler üzerine anında tutuklanıp cezaevine konuluyor. Valilik açıklama yapıyor, misafirimize saldırıldı diye üzüntülerini belirtiyorlar, valilik-emniyet heyet oluşturup Kuveytliyi hastanede çiçeklerle ziyaret ediyorlar. Türkiye’nin Kuveyt Büyükelçiliği mesaj yayımlıyor: “Bu acı olay, iki ülke arasındaki güçlü ilişkilere gölge düşürmeyecek, aksine aralarındaki dayanışmayı güçlendirecektir.” AK Parti MKYK üyesi Abdurrahman Kurt tepkisi ise ilginç. Kurt, olayın görüntülerini paylaşarak “Arap dünyası tepkili, bu aptal ve vahşi ırkçılık ülkeyi büsbütün yalnızlığa ve yıkıma götürecek. Araplar Türk mallarını protesto çağrılarını dillendirmeye başladı. İçimizdeki beyinsizler yüzünden uçurumun eşiğindeyiz. Akl-ı selim galip gelmeli” ifadesini kullanıyor.
Abartılmış bir yalakalık bunlar.
Kendi ülkemizde üçüncü sınıf vatandaş olduğumuzun hikayesidir bu. 72 millet bu topraklarda bizden üstün konumda, biz buçuğuz…Vatandaşımız içerde, Suriyeli lokantasında para kesiyor. Kuveytli devlet başkanı gibi ağırlanıyor.
Bu adli bir olay sonrasında yaşananlar gösteriyor ki…Devlet niteliğimiz, hukukumuz bir plana uygun olarak nasıl da değişti. Demokrafik yapımız BOP eş başkanı tarafından nasıl da dönüştürüldü. Cumhuriyetimizin değerleri tüketildi. Artık Türk ulusu yok. Kul, köleyiz diğer uluslara. Ve ille de Araplara. Çünkü Arap dünyasının bir parçasıyız. Göç deposuyuz. Sınırları açtık. Türkiye cumhuriyeti vatandaşlığı üç kuruşa alınıyor.
Diğer taraftan Turizm politikamız o coğrafya üzerine kuruldu. Bu nedenle polisimize yumruk atana yumruk atan vatandaşı (tasvip etmiyorum) ırkçı ilan ediyorlar. Türkiye devleti kendi meselesi yapıp suçlu gibi kendini savunuyor. Bu telaş bundan. İşin ucunda Arap turizmi var, para var. El açıp dileniyorlar, oradan gelen ne karşılığı olduğu bilinmeyen dolarlarla ekonomik çarkımız dönüyor. Küstürmek olur mu? Tek bir vatandaşlarının kılına bile zarar gelmemeli.
Yani sizin anlayacağınız, sözün özü; parayı veren Türkiye’yi düdük gibi çalıyor.
Yazık, çok yazık… Cumhuriyetimizin 100.yılında geldiğimiz yere bakın.