GiresunManşet Üstü

UFUK KEKÜL’DEN BAYRAK YAZISI

 BAYRAK İNİNCE…

Türk Bayrağı'nı  indiren bir 'çocuk' değildir; O'nun arkasında pek çok şey, ama en çok da adına 'çözüm süreci' denilen bir proje vardır.

O çocuk, lideri, silahlı gücü olan, ekonomisi-siyasası belirlenmiş, sınırları çizilmiş ve sadece ilan edilmesi kalmış, ulusun içinden parçalanarak çıkarılan ve bu haliyle dünyada örneği olmayan  'etnik' bir devletin vatandaşıdır.Kendini öyle hissetmektedir.  

Bayrağın inmesi bu sürecin evrilmesidir.

Terörizm artık hakim olduğu bir coğrafyada devletleşiyor.

Bugün o çocuk bayrağı indirdi, yarın abileri aynı direğe o devletin bayrağını çekecekler.


Bayrak bir sondur. Bu noktaya hemen gelinmedi.  

15 gündür bu ülkenin karayolunda eli silahlı güçler tabelalarını, bayraklarını asıp ulaşımı kendi kontrolünde tutuyorlar.  

Onaysız Diyarbakır'a, Bingöl'e geçilemiyor.

Karakol yaptırmıyorlar, ateş ettiler diye jandarmanın silahları elinden alınıyor.

Milletvekili 'savaşacağız' diyor, belediye başkanları seçilir seçilmez Ermenilerle savaştı diye Kazım Karabekir'in adını sokak tabelasından sileceğini söylüyor.  Cezaevindeki komutanları sadece askeri birliklerini değil,ülkeyi yönetiyor. Yasa çıkartıyor, Anayasa'ya hüküm koyduruyor.

 

Söylemekten çekiniyorlar: Diz çöktürdüler, teslim aldılar. Yenildik…

Esiriz…Bu kadar basit.

Bayrak ne ki…

Türkiye Cumhuriyeti devleti,  egemenlik hakkını dolayısıyla devlet olma vasfını yitirdi.   

 

Bayrak indi…

Hani o bayrak hiç bir devletinkine benzemezdi… Cephede şehit düşmüş atalarımızın kanına bir gece vakti gökyüzünden düşen ay ve yıldızdan esinlenerek oluşmuştu.

Uğruna ne bedeller ödemiştik; o bayrak için savaşmayan atası, dedesi olmayan var mı?

Çanakkale'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da; daha dün Kıbrıs'ta, vatanın bölünmez bütünlüğü için Doğu ve Güneydoğu'da  ölen kınalı kuzular onun için ölmediler mi?

Hani "Kız kardeşimizin gelinliği, şehidimizin son örtüsüydü", "tarihimiz, şanımız, şerefimiz, her şeyimizdi"…

Dalgalandıkça gurur duyardık. Selam dururduk. Sadece onun önünde eğilirdik.

 

Bayrağını indiren bir ülkenin yurttaşı olmaktan utanmak lazım. Ben öyle yapıyorum. 

Acaba bu ülkeyi yönetenler, Cumhurbaşkanı,Başbakan, Milli Savunma Bakanı, özellikle o bayrağı koruyan askeri gücün başındaki 'komutan' utanma duygusu dışında hangi duyguyu taşıyor.

Pişkinlik mi?

 

Atatürk, gençliğe hitabede yazdığı hainleri ta o zamandan  bilip ne güzel tanımlamış…

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir