ÜLKEM NEREYE?.. 

Al sana açılım….24 saatin bilançosu çok acı…27 ilde eylem, 19 ölü. 350 bina tahrip edildi. 6 ilde sokağa çıkma yasağı var. Eğitim, üretim, ulaşım yani hayat durdu. 
Atatürk büstü, belediye otobüsü, ambulans, polis aracı, karakol ne bulurlarsa yakıyorlar. 
Sanki Bakırköy-Esenyurt seferini yapan otobüs IŞİD'e ait ve içinde evine, işine giden halk değil de  kafa kesen militanlar var.
Sanki Beytüşşebap karakol komutanı IŞİD komutanı. 
Ajan provaköterler yine sahnede.
Esat rejiminin zafiyetinden yararlanarak ismini değiştirip güya özerk kürt yönetimi kurulan Kobane'ye, yine aynı süreçte kurulan bir başka terörist örgüt IŞİD'ın saldırdığı bahanesiyle içsavaş çıkararak Türkiye'yi, sınırları ötesindeki bir dış savaşın alanına çekmeye çalışıyorlar. 
PKK'nın İmralı Cumhuriyeti'ndeki faşist lideri Artin Agopyan(Abdullah Öcalan)'da, "süreci bitirdim" diyor. Beğenmedi TC'nin tutumunu. Köşeye sıkıştıracak.

12 yıldır anlatmaya çalıştığım tam da buydu.Silahını bırakmayan örgütle savaştan vazgeçilip müzakere yapılmaz.Dünyada örneği yok…

Ulusu oluşturan bir etnik kimlik, bir coğrafyada ayrıştırılıp özelleştirilirse, üst kimlik haline dönüştürülürse olacağı budur. 
İşte çözüm ve açılım süreci, çözümsüzlük ve yıkım sürecine dönüştü.
Tablo Osmanlının son günlerindeki gibi . Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ndeki gibi..
Vahdettin, Ali Kemal,Artin Cemal, Hafız Mehmet bey ve diğer hainlerin halefleri görevlerine devam ediyor.

Merak ediyorum…

Müzakere basını şimdi ne yazacak acaba?
Onlara ortak manşet önerim:Utanıyoruz, tükürün yüzümüze…
Ötekiler ve ille de Ahmet Hakan; gördün mü günlerdir "Kobane Romantizmi" adı altında programlarında oluşturmaya çalıştığın algılatmanın nelere malolduğunu?. Sorumsuzca yapılan söylemler Doğu ve Güneydoğu halkını sürece dahil etti. Kobane'nin tarafı yaptı.
Orada katledilenleri insan, halk yerine değil, Kürt yerine koydunuz.Sadece etnik kimliğini öne çıkardınız. 
Türk Devleti Kürtleri kurtarmalı propagandası kentlerimizi kan ve ateş denizine çevirdi. 
Keşke "Türkiye sınır güvenliği için, egemenlik hakkı için, mazlumları korumak için diğer devletlerle ortak müteffik olarak savaşmalı"deseydiniz. 
Bir kere ağzınızdan barış-uzlaşı-kardeşlik-birlik-beraberlik lafı duymayacak mıyız?…

Bir çift de sana sözüm var ey halkım!..
Isınma, barınma, beslenme, ilaç, tedavi, ayni ve nakdi yardımlar, senin hakkındır,helal olsun.
Ama hiç olmazsa bir kere de olsa, tam da bugünlerde "ülkem nereye gidiyor" diye bir kere sor bari. 
Bir kere…Çok geç olmadan…