Cumhuriyetimizin kuruluşunun 90. yıldönümüne erişmenin haklı gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz.
19 Mayıs 1919’da Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Milli Mücadeleyi başlatıp, 29 Ekim 1923 tarihinde de “Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.” diyerek ilan ettiği Cumhuriyet, bizlere bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değerdir.
Cumhuriyet, Türkiye' nin çağdaş ve demokratik bir ülke olarak varlığını ve gelişimini sürdürmesinin en önemli güvencesidir. İnsan onuruna ve yaradılışına en yakışır rejimin adıdır.
Cumhuriyet rejimi, insani değerlere önem veren, halkın kendini yönettiği, hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir yönetim şeklidir. Bu rejim ile her alanda büyük değişim ve dönüşümler gerçekleşmiş, Türk halkı çağdaşlaşma yolunda önemli mesafeler kat etmiştir. Ülkemiz, Cumhuriyetin kurulduğu günden bugüne gelişme yönünde büyük mesafeler kat etmiş, geçen 90. yıl içinde büyük atılımlar gerçekleştirilerek ülkemiz dünyanın güç dengeleri arasında yerini almıştır.
Türkiye’nin modern ve medeni dünyadaki yerini geliştirmek için, hepimize önemli sorumluluklar düşmektedir. Bu yüzden milletimizi ve memleketimizi ilgilendiren her meseleyi, şahsî davamız kadar heyecanla ve ısrarla izlemek ve sonuç almak zorunda olduğumuzu bilmeli ve buna inanmalıyız.
Türkiye Cumhuriyeti, çağdaş dünya ile uyum içinde, şanlı tarihini, geleneklerini, kültürünü, inanç ve değerlerini muhafaza ederek sonsuza kadar yaşayacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, onun kahraman silah arkadaşlarını, bu toprakları vatan yaparak bize emanet eden şehitlerimiz ile gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum. Tüm hemşehrilerimin Cumhuriyet Bayramını kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”