Giresun Üniversitesinde (GRÜ) yeni akademik takvim yılı geçtiğimiz hafta başladı. Öğrenciler depremler nedeniyle uzun bir aranın ardından sınıfları doldurarak ders başı yaptı. Ancak her yıl olduğu gibi bu yıl da yurt sorunu ilin kanayan yarası. Katmerleşerek büyüyen bu soruna hala çözüm bulunabilmiş değil.
Rakamlar ortada…Aslında rakamları bile net olarak bilemiyoruz.
Açıklamalara göre Giresun Üniversitesi’ne kayıt olmayı hak kazanan öğrenci sayısı 27 bin 592…Ancak kayıt dönemi süresinse bir çok öğrenci yurt yetersizliğinden dolayı ili terk ediyor. Özel yurtlar kötü koşullarına rağmen fiyatları, ikiye üçe katlattı. Ev kiraları ateş pahası. Bu nedenle üniversitenin öğrenci sayısının 25 binlerin altına indiği ifade ediliyor.
Çünkü KYK yurtları yatak sayısı abartılı biçimde artırıldığı halde toplam öğrencilerin üçte birine bile yetmiyor. Giresun merkezdeki fakülte ve yüksek okullarda 15 bine yakın öğrenci eğitim-öğretim görüyor. Ama KYK ve özel yurtların kapasitesi imar durumlarına göre 6-7 binleri bile bulmuyor.
Öğrencilerin barınma sorunu en çok da ilçelerde yaşanıyor. Buna örnek ilçelerden birisi Tirebolu. İletişim Fakütesi ve Meslek Yüksek Okulu olan ve 1500 civarında öğrenciye sahip ilçede erkek ve kız öğrenci yurtlarının özellerle birlikte kapasitesi 700 bile değil. Halbuki 1.5 yıl önce yapılacağı duyurulan hatta arazisi hazır olan 500 kişilik yüksek öğrenci yurdunun inşaatına kazma bile vurulmadığı ortaya çıktı. Ak Partililer seçim dönemlerinde vaatlerle yurtlar yapıyor sonra oyları aldıktan sonra yıkıyor.
İldeki ve özellikle Tirebolu’daki sorunu en iyi bilen isimlerden birisi Tirebolu İletişim Fakültesi’nde 5 yıla yakın bir süre dekan vekilliği yapan Nazım Elmas. Elmas şimdi milletvekili. Üstelik de iktidar partisinden. Sahi bu konuda ne düşünüyor ve ne yapacak? Sıkıysa çıksın söylesin, söyleyemez…Başkan kızar… O’nun ve öteki milletvekillerinin 4 yıl zamanları var. Ama Giresun’un kaybedecek bir günü bile yok.
Diğer ilçeler de bundan farklı değil. Vaat var, yurt yok. Sorun var, çözüm yok…
Üniversite yönetimi çare dahi aramıyor. İlk döneminde böyle bir sorun yokmuş gibi davranan Rektör, ikinci dönemine başladı. Yine ilçelere, okullara dahi gitmeden 4 yılını tamamlar herhalde. Çıkıp ‘yurt yok’ dahi diyemiyor. Siyasetçiler muhatap olmuyor, üzerine alınmıyor. Valiliğin gündeminde bu konu hiç yok. Belediye başkanlarının görev yetki ve sorumlulukları yok. Onlar şov peşinde. Güya hepsi sosyal belediyeci. Otogarda stant kurup üniversite öğrencisi karşılıyorlar. Sadece bu… STK’lar duyarsız, iktidar şakşakçısı çoğu…Muhalefet kendi halinde. Basın iki-üç manşette teşhir etmiyor bu sorumsuzları. Yatırımcıları özendirecek çağrılar yapılmıyor.
Olan Giresun’a, gözbebeğimiz Giresun Üniversitesi’ne ve eğitim-öğretim görmek için gelen geleceğimiz gençlerimize oluyor. İlimiz ekonomik, sosyal ve kültürel olarak çok şey kaybediyor.
Üniversitemiz var diye övünüyoruz ama yurt yok diye utanması gerekenler utanmıyor. Diğerlerini söylemiyorum ama yahu yurtsuz üniversite mi olur? Öğrencisini barındıramayan üniversiteye üniversite mi denir? Bence kapatın gitsin…Böyle giderse zaten kendiliğinden kapanır.
Eğitim, öğrenci yurdu, sağlık, yol, köprü, elektrik, su, barınma, beslenme gibi hizmet eksikliklerimiz var. Halbuki Cumhuriyetin 100.yılında Giresun’un konuştuğu bu şeyler, Cumhuriyetin 50.yılında kalması gereken şeyler … Yazık, çok yazık…Bize böyle bir ili reva görüyorlar. Çünkü hesap sormuyoruz. Bunlara oy vermek kaderine razı olmak demektir.