ÇÖKME 2

Kulakkaya Orman İşletme Kütük Deposu’nun, ‘Buraya çökmeyin’ diye yazarak fotoğrafını paylaştıktan sonra Yeşil Giresun Gazetesi’nden Cavit Özdemir, sağolsun önemli bir gazetecilik yaparak konuyu taraf ve muhataplardan aldığı bilgilerle gündeme taşıdı. Konuşulmasını sağladı.

Anlaşılıyor ki, bu çökme işinin bir hikayesi var.
Anlatalım…
Şöyle…Fabrika düzü olarak bilinen bu alan Kulakkaya’nın en değerli alanı. Orada orman envalinin korunması için yıllardır varlığını sürdüren Orman İşletme’ye ait çeşitli üniteler bulunan kütük deposu var. Burayı önce işlevsiz, atıl hale getiriyorlar. Ormanlık alanı orman vasfından çıkarıyorlar. Kapladığı 11 dönümlük alanı Alçakbel’in doğu yamaçlarındaki o güzelim ormana doğru 43 dönüme çıkarıyorlar. Sonra Orman İşletme araziyi hazineye devredip turistik tesis yapılabilir, imara açık bir arsa olarak ihale edilebilir, satılabilir, kiralanabilir hale getiriyorlar.

Kimin aklına gelir bunca cinlik ve şeytanlık?

Olayın başından beri içinde olduğu ve süreci takip ettiği anlaşılan yöre çocuğu, orada akrabaları, ailesi olan Ak Parti milletvekili Sabri Öztürk’ün açıklamaları da çok ilginç. Kendinin olayla ilişkilendirilmesine karşı çıkıyor ve diyor ki, “ Bölgenin turistik tesise ihtiyacı var. Şimdi öğrendiğim kadarı ile Orman İşletmeye ait bu arazi Milli Emlak’a devredilmiş ve birileri burayı 49 yıllığına kiralama peşine düşmüş, bunun adına çökme denir benim bu işlerle ilgim olmaz. Eğer bu yolla burayı birileri ele geçirmenin hesabını yapıyorsa buna engel olur ve arazinin peşkeş çekilmesine asla izin vermem” dedi.
Bir iktidar partisi milletvekilinin bile çökme ifadesini kullanması ilginç. O zaman kim bu çökücüler sayın Öztürk, açıkla da bilelim!..

‘Çökme Hikayesi’ dedik. Hikaye olunca malum kahramanları da var. Siyaset, bürokrasi, onların yandaşları, yerel kişiler ve kurumlar hepsi ‘kahraman’, bu işte rol almışlar.
Bunların ortaya çıkarılması gerekiyor. Çok dikkate alınacağını sanmıyorum ama buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Kim bu işin planlayıcısı, organize edicisi?
Bir çağrım da Orman İşletme ve Vali’ye… Kütük Deposu ve arazisi yeniden eski haline getirilsin, bu rant ve peşkeş önlensin. Orası kimsenin babasının malı değil, hepimizin, gelecek kuşaklara bırakacağımız bir dünya mirası.

Turizm yatırımlarına, planlı olması ve çevresel dokuyu bozmaması şartıyla tabi karşı değilim, yıllardır bunu yazdım, çizdim mücadele ettim. Ama böylesine peşkeşlere karşıyım. 
Bektaş, Kümbet, Paşakonağı, Sarıalan gibi bütün yaylalarımızın, turizm merkezlerimizin ve Elbette ki Yavuzkemal yaylasının, Kulakkaya’nın da yöre turizmine katkı sunacak, gelişmesini ekonomik kalkınmayı sağlayacak alt yapı, üst yapı yatırımlarına ihtiyacı var. Nitekim orada yerel pek çok işletme var. Zifin Otel ve tabiat parkı var.  Önce mevcutlar için bir şey yapalım. Kütük deposuna turizm tesisi yapılacaksa bunu da tartışalım. 
Var mısınız bir Turizm Zirvesi toplamaya ve konuşmaya…İlla yatırımcının yakınlarınız, yabancı veya  Arap mı olması gerekiyor? Daha geniş ve bütün kent neden düşünülmüyor? 

Sonuç olarak; bir tarafta ormanlarımız yanarken, bir ağacı bile kurtarmak için bütün ülke seferber olmuşken, öteki tarafta birileri ormanlarımıza çökmeye çalışıyor.
Bir tarafta ateş, bir tarafta sırtlanlar…Hem ateşten hem de sırtlanlardan ormanlarımızı koruyacağız. Ormanlar vatandır, satılamaz…
Bu işin peşini bırakmayacağım. Var mısınız? 

Orman vasfından çıkarılan ve çökülen başka nereler var acaba, onu da siyasetçiler bulsun…