UFUK KEKÜL Avrupa ekseninden bütün dünyaya yayılan bireysel özgürlük, demokrasi, insan hakları, sosyal a
UFUK KEKÜL
Avrupa ekseninden bütün dünyaya yayılan bireysel özgürlük, demokrasi, insan hakları, sosyal adalet, örgütlenme özgürlüğü gibi kavramlar üzerinden gelişen ve diğer insani erdemleri içeren talepler, 1961 Anayasasının yarattığı özgürlük ortamındaki Türkiye’de de karşılık buldu.
Bu taleplerin lokomotifi gençlerdi.
Adına ‘68 kuşağı’ denilen özgürlükler hareketinin, duygu ve düşüncede örgütlendiği ilk alan üniversiteler oldu.
Oradan bütün topluma yansıdı.
Örneğin özellikle sendikal örgütlenmeler bu dönemin kazanımıdır.
Kuşkusuz o dönemin örgütleyici gücü, gençlik önderi Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve arkadaşları, örgütü de Dev-Genç’tir.
1970 BULANCAK FINDIK MİTİNGİ
Deniz ve arkadaşlarının üniversite dışında ve gençlik eylemlerinden başka bir alanda, Anadolu’da yaptıkları ilk eylem, fındık içindir.
Türkiye’nin siyasi tarihini yazanların belki atladığı bir şeydir bu ama biz buralılar biliriz böyle olduğunu.
1970 Haziran’ı…Bulancak’ta fındık mitingi yapılacaktır.
Ondan önce 10-15 gün köylerde, Deniz’in, Hüseyin Cevahir ve Mahir’lerin de olduğu guruplar çalışma yaparlar, köylülerin Salı günü Bulancak’a gelmeleri için.
Çok az kişi gelir.
İşte o mitingde, rivayetler muhteliftir ama Deniz de konuşma yapar.
Ana slogan: Fındık Sömürüsüne Son…
1979 YİNE BULANCAK…
1979 Haziran’ı…Karayağız delikanlılarız. Bulancak’ta miting yapılacak. Benim köylerimde , Piraziz’den başlayarak, Şeyhli, Gökçeali, Kılıçlı, Balçıklı, Alidede, Bozat güzergahında geziyoruz, bültenlerimizi bırakıp kahvelerde konuşup, halkımızı Salı günü mitinge çağırıyoruz.
Denizler gibiyiz…On’lar gibiyiz. Köylüler hatırlıyor 68’de gelenleri, söylüyorlar bize…
Tarihi tam hatırlamıyorum, ama o gün yağmur var.
Cezavi sapağından başladık, bağıra çağıra geldik meydana.
Çok az kişi katılıyor bize, gerisi saçakların altından biz gençleri izliyor.
Ana slogan: Fındık Sömürüsüne Son.
Akşam babamla konuşuyoruz.Diyor ki, “oğlum senin fındığın yok, fındığı olan üretici de yanınızda yok.
Bu ülkede herkes kendi dayağını yiyecek, o zaman sömürü biter, demokrasi gelir”…
O yıllar…Espiye, Kemaliye köyü, Giresun ve diğer yerlerde fındık mitingleri oldu.
Ana slogan: Fındık Sömürüsüne son…
47 YIL SONRA…
Denizlerden 47, bizlerden, 37 yıl sonra Bulancak’tayız. Aynı yer aşağı yukarı. Deniz'in 'fındık sömürüsüne son' dediği yer. CHP Milletvekilleri Özgür Özel, Bülent Bektaşoğlu, Seyit Torun konuşuyor.
Yine aynı slogan: Fındık Sömürüsüne Son…
47 yıldır yollardayız fındık ve üreticisi için. Sloganımız hiç değişmedi…Değişmeyen tek şey üreticimizin seyirciliği.
Hala onların dayağını biz yiyoruz.
Değişen tek şey ise, uluslararası fındık tekellerinin siyaset kurumu üzerinden Türkiye’de örgütlenerek, kurumsallaşması, sömürüyü katmerleştirmesi, resmileştirmesi ve alenileştirmesi.
Piyasayı tamamen ele geçirmesi. ..2 Milyar doları bize bırakıp, alınterimizden 70-80 milyar dolar kazanması…
CHP işte bu emperyal projenin karşısında durarak, en çok adaletsizliğin yaşandığı fındığı, adalet mücadelesinin bayrağı yaptı, çok da iyi bir şey yaptı.
İyi de…
Sahi üretici ‘sömürüye son’ diye ne zaman, hangi yıl bağıracak.
Biz bunu görecek miyiz?
(Gazete28 için yazdığım köşe yazısı)
COMMENTS
1970 Fındık Mitingi çalışmasına ne Deniz Gezmiş ne de Mahir Çayan gelmemiştir. Hüseyin Cevahir’inde içinde olduğu başkaları bu çalışmayı yürütmüş. Hüseyin Cevahir çalışmanın tamamında yer almamıştır. Bu çalışma en ayrıntılı olarak Hüseyin Aydın’ın anılarında anlatılmıştır. 1970 ten sonra ilk Fındık mitingi 1975’te yapıldı Bulancak’ta. Cezaevi’nin oradan yürüyen 500 civarında insanla. 12 Mart’ın ardından yapılan ilk miting’ti. 1979 Fındık mitingi Bulancak’ta yapılmadı. 1979 Fındık mitingi Piraziz’de yapıldı 1977-78 Fındık mitingleri Bulancak’ta yapıldı. 1977 mitingine katılan 4000 civarında insandan sonra her yıl mitinge katılımlar artarak devam etti. 12 Eylül öncesi Bulancak’taki son Fındık mitingine 8000 civarında insan katıldı.(kimileri 10000 olduğun bile söyledi.) Bu mitinglerin tamamı meydanda yapılan konuşmalarla başlayıp, Balıkpazarının oraya kadar Cemal Gürsel caddesi üzerinden yapılan yürüyüşlerle sona erdi. Tarihi doğru aktarmak önemli. Bu bizim gerçeğe sadakatimizdir.