Dünya lideryiz, uçuyoruz, kaçıyoruz, Avrupa bizi kıskanıyor, asrın lideri filan derken geldiğimiz noktaya bakın. Kredi kartının limitinden vergi alan
Dünya lideryiz, uçuyoruz, kaçıyoruz, Avrupa bizi kıskanıyor, asrın lideri filan derken geldiğimiz noktaya bakın. Kredi kartının limitinden vergi alan tek ülke olduk.
Yani harcanmamış, hayalî, sadece taahhüt edilen bir limite vergi geldi.
Sizi gidi hınzırlar sizi; demek ki 100 bin liralık alışveriş yapabilirsiniz ha!…Yer mi Memet bunu Şimşek gibi bindi tepemize.
Şimdi aslında olmayan paramızın varmış gibi vergisini de vereceğiz.
Bir de şatafatlı ad bulmuşlar savunma sanayine katkı filan diye. Yahu savunma gibi bir ülkenin en önemli stratejik alanını güçlendirmek banka kartı limitinden alınan vergiyle mi mi olur.? Vatandaştan alınan 3-5 kuruşla savunma mı güçlendiririlir.? El bize her yeriyle gülüyor.
Bu arada öteki vergiler ne oldu, deprem vergileri, deprem için toplanan paralar ne oldu?
Kayıt altında olan her şeyimiz vergilendiriliyor. Ben ekonomist değilim. Ama bütçe bitik, kasa tamtakır, kağıt üstünde iflas etmişiz, cari açık ancak böyle dengeleniyor. Dış borçlar nasıl ödenek ki… Vur vatandaşın sırtına, başka gelir kaynağı kalmadı çünkü. Satılacak bir şey de yok.
Ülke yöneticilerinin itibarı için istikbalimizden tasarruf ediyoruz. Bize sınır çizdiler, o kadar barınıyor, besleniyor, yaşıyoruz. İkinci yumurtayı sabah yiyemezsin. Ayda ikinci eti alamazsın. Bir yere gidemezsin. Şatafatlı saray düzeninin kurumlarının varlığını sürdürmeleri, o düzene eklemlenenlerin yandaş ve yoldaşların, danışman sıfatlıların gelirleri, giderleri için fedekarlık yapıyoruz. Aman onlar iyi yaşasın, biz sürünelim.
Bunlar daha iyi günlerimiz..Şimdilik ‘hava bedava, bulut bedava, otomobillerin dışı, sinemaların kapısı,camekanlar bedava/ kelle fiyatına hürriyet/ esirlik bedava’…
Çocukluğumuzda bir Sülün Osman vardı, İstanbul’a yeni gelen garibanları “Galata kulesinin kaçıncı katına baktın der, diyelim ki cevap 10’sa ver bakalım 10 lira” diye dolandırırdı. Bir sürü benzer hikayesi vardı.
Ama bunlar Osman abiyi de solladılar.
Umumi helalara gidenden duble çiş parası alırlarsa şaşırmayın. Bakalım neyimizi vergilendirecekler…
Aklıma halkın tepkisini ölçmek için köprüye geçiş parası koyan ve bunu sürekli artıran ve tepki olmayınca en sonunda buna bir de köprü ortasına düzücü ilave eden padişah geldi. Ne demişti halk padişaha: Köprüde çok sıra bekliyoruz, düzücü sayısını ikiye çıkarsanız da hızlıca geçsek…
Halkımızın memnuniyetine bağlı her şey.
Kendinize iyi bakın…
COMMENTS